Blogda Ara

10 Şubat 2015 Salı

BARCELONA GEZİ NOTLARI

Barcelona Barcelona oley oley oleyyyy gibi bir nidayla başlamak istiyorum yazıma :) Futbol takımımı katalanlar mı sebep bilmem hep bir Barcelona vardır akıllarda merak edilen. Hep gitme isteği vardı bizim de içimizde. Geçtiğimiz yıl mayıs ayında İspanya tatilimizin 3 gününü Barcelona'ya ayırdık. Planlama harikaydı. 3 gün doyasıya gezdik bu şehri..


Barcelona'da anlatacak çok şey var. Nerden başlayacağını şaşırıyor insan. Türkiye'de Barcelona deyince ilk akla futbol takımı gelir ama gidip görünce durum değişiyor. Şimdilerde ise aklıma ilk başta meşhuur Mimar Antoni Gaudi geliyor. Çünkü şehre adım atar atmaz birçok yerde Gaudi'nin eserleriyle karşılaşıyorsunuz. Doğadan özellikle bitkilerden ilham alarak genellikle de hafif kıvrımlı, dalgalı formlarla yarattığı eserleri ile Barcelona'nın en ünlü mimarı Gaudi. 
En önemli eseri ise La Sagrada Familia, bilinen söyleyişi ise bitmeyen katedral.. Gaudi bu esere yıllarını adamış hatta inşaatta yaşamış bile. Ölümü ile yarım kalan eserde binlerce ayrıntı bulunması nedeniyle yapımı halen sürmekte. İçeri girmek ise pek kolay değil. Uzun bir kuyrukta bekliyorsunuz, günün her saati durum aynı. Ancak biz sırada beklerken bir Türk ailenin yardımı ile internetten bilet alındığını öğrendik ve çok kısa bir sürede içeri girdik. İçerisi ağaç gövdesinin dallara ayrılmasından ve ağaç kovuğundan ilham alınarak yapılmış sütunlarla doluydu. Gerçekten görsellik harikaydı. Katedralin dışı ise metrelerce yükselen Meryem,İsa, pek çok insan figürü ve o dönemleri anlatan öğelerle bezenmiş. Katedralin karşısına geçip bilmem kaç dk sadece nasıl yapıldığına şaşkınlıkla bakıyorsunuz. Gerçekten olağanüstü bir görsellik var dışarda da.
Ordan kaçıp Gaudi'den devam ediyorsunuz, Park Güell'e geçiyorsunuz. Burası Barcelona'nın zenginlerinden Güell Ailesi tarafından Gaudi'ye yaptırtılmış. Kocaman bir park.. İçerde gezmesi keyifli. Parkta kocaman bir balkon var ve üzerinden şehir olabildiğince uzanıyor aşağılara doğru, sonlarda da uçsuz bucaksız şekilde deniz görünüyor. Bir de parkın içinde Gaudi'nin evi var. Burada tam 25 yıl yaşamış.Parkın giriş kapısı da yine Gaudinin mimari tarzını yansıtıyor. 
Bunların dışında gaudinin eserlerinden casa batllo ve casa mila da gezilebilir.
Mimari olarak bir de gotik tarzda yapılmış çok eski bir yapı olan Barcelona Katedrali var görmeye değer.

Tabi bütün vaktimizi mimari ile geçirmedik. Kilometrelerce uzanan plajı, La Rambla Caddesi, meydanları, daha görecek çok şey vardı.
Zaten ilk gün eşyaları otele atar atmaz şehrin sahil tarafına kaçmıştık. Şehrin içinde koca bir plaj olması farklılık katıyor gerçekten. İnsanlarda denizin verdiği huzur ve rahatlık ise hoşunuza gidiyor. 
Tabi yine ilk gün La Rambla'da bir gezinti yapmak şart. İstiklal caddesi gibi trafiğe kapalı capcanlı bir cadde. Boylu boyunca gezmek gerek. Biz tabi yetinmeyip oradan ara sokaklara daldık, daracık sokaklardan şirin meydanlara çıktık. Kendi kendimize keşfettikçe çok keyif aldık. 
O meydanlardan Plaza Real'de 'Les Quinze Nits' adlı restaurant'da son gün akşam yemeğimizi yedik. Mürekkep balıklı Paella'yı burda keşfettik. Değişik tatlara açık bir insan olarak sevdim ve yine keyifle yiyebilirim. Ama değişik tatlardan ve siyah birşey yemekten hoşlanmayacak olanlara göre değil :)

Kaldığımız otel Barcelona'nın en güzel caddelerinden birindeydi. Bu sayede Chanel, Louis vuitton, Michael Kors gibi büyük markaların mağazalarının olduğu caddeleri bol bol gezdik. Genel olarak zengin ve elit bir görünümü var bu katalan şehrin.
Yemekten devam edecek olursam biz bütün tatil boyunca olduğu gibi burda da tapas ve pinchos yemekten kendimizi alamadık. (tapas:tabakta gelen her türlü atıştırmalık ör.ançuez,zeytin gibi; pinchos:ekmek dilimleri üzerine ton balığı, zeytin, hamsi et gibi ürünlerle hazırlanan atıştırmalıklar) Kaldığımız otele yakın o caddelerden birinde 'Txapela' adlı restaurantta yediğimiz pinchosların tadı damağımda diyebilirim. her bir pinchos'a 2 veya 3 euro veriyorsunuz istediğiniz kadar alıyorsunuz büyük bir hazla yiyorsunuz :) biz iki gün akşam yemeğini böyle hallettik :)

Bunların dışında ilgisini çekenler Picasso Müzesi'ni gezebilirler. Biz önünden geçip kuyruğu görünce vazgeçmiştik. Yine Montjuic Tepesi de görülmesi gereken yerlerden. Futbol severler de Barcelona futbol takımının stadını görmeye gidebiliyor günlük turlarla.Tabi bilet alıp maçını izlemek çok daha güzel olur. 
Hem eğlence hem gezi hem gurme turizmi şeklinde gezdiğimiz için buralara vakit kalmamıştı.

Ulaşım derseniz havaalanından metroya geçerken 2 günlük, 3 günlük olarak satılan metro biletlerinden alabilirsiniz.Daha karlı oluyor, yürüyerek gezilemiyor her yer metroyu çok kullanıyorsunuz. Bir de bizim gibi turla gitmeyip kendi kendine gezenler, ilk gün oteldeki resepsiyondan harita isteyip resepsiyoniste gidilecek yerleri ve nasıl gidileceğini sorun, kolaylıkla her yeri keşfediyorsunuz o zaman ;)


Daha çok şey anlatılır gidip görmek gerek :)

Restaurantlar için internet adresleri:
http://www.grupandilana.com/es/restaurantes/les-quinze-nits-restaurant 
http://www.txapelarestaurant.com/ 

Foursquare puanları:
Txapela: 7,3 https://tr.foursquare.com/v/txapela/4adcda4df964a520314021e3
Les quinze nits: 7,5 https://tr.foursquare.com/v/les-quinze-nits/4adcda54f964a520ce4221e3

Casa Batllo


Casa Batloo




kaldığımız otelin penceresinden..

Txapela'da yediklerimizden

Txapela'da yediklerimizden

La Sagrada Familia

La Sagrada Familia

La Sagrada Familia

La Sagrada Familia

La Sagrada Familia

La Sagrada Familia

La Sagrada Familia

La Sagrada Familia

Gaudi'nin Park Güell'deki evi

Park Güell'in girişi


Hiç yorum yok: